22 Temmuz 2012 Pazar

İşte Vücut Saati :Neyi Hangi Saatte yapmalıyız?

Doç. Dr. Kürşat Karacabey, insan vücudunun her işi yapabilmesi için ideal bir saati bulunduğunu, hangi işin hangi saatte yapılması gerektiğinin insanın genlerine kodlandığını söyledi…
Karacabey, yaptığı açıklamada, canlılarda, biyolojik bir ritmin varlığının söz konusu olduğunu, insanlarda biyolojik sistemin çeşitli durumlarda ve farklı sürelerde salınım gösterdiğini söyledi.
Sağlığın, insanların yaşam biçimiyle doğru orantılı olduğunu ifade eden Karacabey, “Yaratıcımız insanın saati kurması gibi tüm insanların vücut saatini kurmuş ve bilim adamları da bu saatin açıklamasını yaparak gün içerisinde hangi aktivitelerin gerçekleştirilmesi gerektiğini yapılması gerektiğini açıklamıştır” dedi.
Her işin verimli ve başarılı şekilde yapılabilmesi için ideal bir saatinin olduğunu, hangi işin hangi saatte yapılması gerektiğinin insanların genlerine kodlanmış olduğunu kaydeden Karacabey, başarı ve verimliliğe iş ya da etkinliğin yapıldığı zamanın önemli etkisinin olduğuna dikkati çekti.
Neyi ne zaman yapmalı?
Karacabey, hangi iş ya da etkinliğin sağlıklı ve verimli bir şekilde günün hangi saatinde yapılması gerektiğine ilişkin şu bilgiyi verdi:
Saat 01.00-02.00: Verimliliğin ve dikkatin en düşük olduğu saatler. Bu saatte hala çalışanlar hata yapmaktadır. Çünkü vücut kendini uykuya ayarlamıştır. Görme ve refleksler zayıftır, istatistiklere göre bu saatlerde yapılan trafik kazaları oldukça fazladır.
Saat 03.00: ve yoğunluk safhası, bu saatlerde insan içe dönüktür, bedensel ve ruhsal olarak karanlık bir safhadır. Melatonin hormonun salgılanması arttığından dolayı kişi tembel ve kararsızdır. Bu saatlerde insanların bunalıma girme ve intihar eğilimleri yüksektir.
Saat 04.00: Vücut kendini yeni güne hazırlamaya başlar ve enerji üretilmeye başlanır. Kan basıncında yükselme ve damarlarda gerilmeler oluşmaya başlar. Bu nedenle 04.00-06.00 saatleri arası enfarktüs krizi geçirme oranı oldukça yüksektir. Kalp rahatsızlığı olanlar ve erken saatlerde spor yapanların dikkatli olmaları gereken bir zaman dilimidir.
Saat 05.00-06.00 arası yeni güne merhaba saatidir, stres hormonu gündüz değerinin yaklaşık altı katına çıkar. Vücudumuz harekete geçer, gece boyu kayıp edilen enerji tekrar yerine konulur. Metabolizma hareketlenir ve günün işleri için enerji ve protein sentezlenir. Artık vücut yeni güne başlamak için hazır pozisyondadır.
Saat 07.00: Organizma uyanmıştır, ancak hala zayıftır, kaslar ve eklemler ısınmamış hala soğuktur, bu saate spor yapmaktan kaçınmalıyız. Spor yerine güzel bir kahvaltı yapmalıyız, sindirim sistemi iyi çalışmaktadır. Karbonhidratlar hiç depo edilmeden direk enerjiye çevrilmektedir. İstediğimiz gibi kahvaltı yapabiliriz.
Saat 08.00: Nabız ve tansiyon yükselmeye başlamıştır. Uyurken yaklaşık 60 olan kalp atım sayımız uyandığımızda sağlıklı bireylerde yaklaşık 72-78 atış arasına çıkar. Çalışmamız için gerekli olan bu kalp artışı kalp krizi riskini de artırabilir. Kahvaltı sonrası içilen sigaralara da çok dikkat edilmesi gereken bir saattir çünkü damarlar her zamankinden daha fazla daralmaktadır.
Saat 09.00-11.00: En etkin çalışma saatleridir. en yüksek seviyede olup bu saatler yoğun çalışma için en uygun ve en verimli saatlerdir. Aynı zaman da ve mantıklı düşünüp karar vermek için en ideal saat olarak göze çarpmaktadır.
Saat 12.00-14.00: Yorgunluğun baş göstermeye başladığı saatlerdir. Dikkat dağılmaya başlamış ve uyku hali oluşmuştur. Beyine giden kan miktarı azalmaya başlamıştır. Çünkü öğle yemeği saati gelmiş kan sindirim için yoğun olarak mide tarafından kullanılacaktır. Öğle yemeğinin ardından uyku hali iyice bastıracaktır. Bu saatlerde öğle uykusu yapabilen kişilerde enfarktüs geçirme oranı yaklaşık yüzde 30 oranında düşecektir.
Saat 15.00: İnsanın kendisini en mutlu hissettiği saattir. Bu saatte hormonu endorfinin salgılanması en yüksek seviyeye çıkar. Yeni işler için enerji yeniden gelmiştir, belleğimiz tam yerindedir. İkinci en verimlilik dönemi yaşanır ama bu verimlilik oranı sabahkinden daha düşüktür.
Saat 16.00-17.00: Adrenalin hormonu en yüksek seviyeye ulaşmıştır ve kaslar çok güçlü durumdadır. Kuvvet artışı en yüksek seviyeye ulaşmış, organlar yüksek performansla çalışmaktadır. -kas koordinasyonu mükemmel boyuttadır. Küçük kas gruplarının da en güçlü ve en etkili olduğu saat dilimidir. Yapılan istatistiklerde olimpiyat rekorlarının en çok bu saatlerde kırıldığı saptanmıştır.
Saat 18.00: Vücutta yorgunluk başlar ve vücut akşam yemeğine kendini hazırlamaya başlar. Kaslarımız güçsüzleşmeye başlar ve midenin en fazla asit salgıladığı saatlerdir. Pankreas bu saatte oldukça aktiftir. Akşam yemeğine başlamak için ideal bir zamandır.
Saat 19.00-20.00: Havanın kararmaya, vücudumuz uykuya hazırlık yapmaya başlar. Melotonin hormonu havanın kararması ile birlikte salgılanmaya başlar. Kan basıncı azalır ve nabız yavaşlarken mide de sindirim işlemi devam etmektedir.
Saat 21.00: Yemek yemenin en tehlikeli olduğu saattir. Sindirim işlemi sona ermiştir ve organların günlük görevi sona ermiştir. Bu saat ve bu saatten sonra yenilecek her şey midede sabaha kadar hazmedilmeden bekleyecektir. Hazmedilmeyen bu besinler midede çürüyecek ve zararlı çöp halini alacaktır. Bu zararlı asitler bağırsak ve mide mukozasına zarar verecek ve rahatsızlıklara neden olabilecektir.
Saat 22.00: Bu saatte alyuvarların aktivitesi artar, vücut bağışıklık sistemimiz etkin çalışmaya başlar. Sigara kullananlar bu saatte son sigaralarını içmelidir. Çünkü bu saatten sonra vücudumuz nikotin gibi zehirli maddeyi vücuttan uzaklaştıramaz. Sabah saatlerine kadar vücutta kalan bu zararlı madde vücudu zehirler.
Saat 23.00: Uyku için en ideal saattir. Stres hormonu salınımı oldukça azalmış, vücut gevşemeye başlamış, rahatlama ve sakinleşme hali oluşmuştur. Tansiyonumuz ve vücut ısımız düşmüştür. Uykuya daldığımızda 10 dakika sonra kalp atışı ve beynimizin aktiviteleri yavaşlar. Kişi 25 dakika sonra derin uykuya geçer.
Saat 24.00: Biz uyurken vücut kendini onarmaya ve yenilemeye başlar. Akşam yemeğinde aldığımız besinler hücrelerin onarımı için kullanılır. Hücreler yenilenir ve saçlarımız uzar. Gün içerisinde yıpranan bütün dokularımız uyku esnasında yenilenir. Bu günlük yenilenme fırsatını kaçırmamız biraz yaşlanmamız anlamına gelmektedir”

-alıntı-

1 Yaşınızı Hatırlayabilirsiniz Ama...

Bilim insanları, çocukluk hafızası ile ilgili araştırmada biyolojik yaşla beyin yaşı arasındaki farkı ortaya çıkardı.
Kanadalı bilim insanları, çocukluk hafızası ile ilgili araştırmada bebeğin ilk üç yılda yaşadıklarını iki yıl içinde unuttuğunu tespit etti. Kanada’nın Memorial Üniversitesi’nde çocukluk dönemi hafızalarıyla ilgili bilimsel çalışmada bebeklik döneminin neden hatırlanmadığı ve hangi yaşlara ilişkin anıların akılda tutulabildiği araştırıldı.
Halk arasında ‘erken yaşta çocuklar daha çabuk öğrenir ve asla unutmaz’ şeklindeki inanışın aksine çocukların 3 yaşından önce öğrendiklerini 10 yaşından sonra hatırlamadıkları ortaya çıktı.
Araştırmanın sonuç bölümünde insanlarda uzun yıllar anıların saklanabildiği kalıcı hafızanın 10 yaşında tamamen şekillendiği belirtildi. Carole Peterson’un liderliğini yaptığı ekip yaşları 4 ile 13 arasında değişen 100 çocuktan ‘erken döneme’ ait anılarını anlatmalarını istedi. Deneklerden yaşları en küçük olanların 18 aylık döneme kadar yaşadıklarını yaşları daha büyük olanlardan daha iyi hatırladıkları sonucuna varıldı.
Ancak iki yıl sonra 3 yaş ve öncesine ait anılarını hatırlayan deneklerin bu kez ‘Hayır, bir şey hatırlamıyorum’ demesi ekibi şu teze yöneltti: 3 yaş öncesi anılarını hatırlıyor. Ancak ileriki yaşlarda bu anıları unutuyor…
Dolayısıyla hafıza 10 yaşında tam olarak şekilleniyor. 7-8 yaşlarında olan çocuklar başlarından geçen olayları 5 yıl öncesine kadar hatırladı.
YAŞ İLERLEDİKÇE HAFIZA GÜÇLENİYOR
Araştırmaya göre 6 – 9 yaş arasındaki çocuklar ise 3 yaşına kadar yaşadıklarını hatırlayabiliyorlardı. 14 – 16 yaşındakiler ise 4 yaşından sonrakileri hatırlayabiliyorlardı. Araştırmaya göre hatıraların yarıya yakını 4 ve 5 yaşındaki çocuklarda tamamen yok oluyordu. 6 ve 7 yaşındaki çocuklarda ise hatıraların yüzde 24′ü siliniyordu. 10 yaşından büyük çocuklar hemen her şeyi hatırlıyorlardı. Child Development Journal’da yayınlanan araştırma hafızanın on yaşından sonra çocuklarda oturduğu ve çocukluğa dair anıların bu yaşa kadar hızla silindiğini ancak yaş ilerledikçe hafızanın güçlendiğini gösterdi.
IQ’su 140 olanlar 1 yaşını hatırlayabilir’
ŞENAY Yılmaz/ Çocuk Gelişim Uzmanı: Üç yaşına kadar beynimizde öğrenme hücreleri arasında bağ kuruluyor. Ancak üç yaşından sonra bu duruyor. Bazı hücreler yaşamlarına devam ederken bazı hücreler de ölüyor. Unutmamızın sebebi de bu ölen hücreler. Çocuğa 0-3 yaş arası kuvvetli bir eğitim verilmişse hafıza hücreleri sağlıklı kalıyor.
Çok eskiyi hatırlayanlar o dönemi en iyi şekilde geçirenlerdir. Birebir insan ilişkisinin artmış olması, farklı farklı materyallerle oynaması, farklı mekanlara götürmek çok etkilidir. Çocuk yalnız bırakılmadıysa, istismara uğramadıysa hücreler daha uzun süre dayanıklı kalabiliyor. Genetik de çok önemli. Her zeki çocuk değil ama 140-150 I.Q.’su olan bir çocuk hatırlayabilir. Onlarda dokuz aylıkken zeka oluşmaya başlıyor.
‘Kısa süreli hafızadır, depolanmaz’
PROF. DR BENGİ SEMERCİ Çocuk Psikiyatrı: Hatırlanmayan çocukluk süresi 3-4 yaşlara kadardır. Buna çocukluk unutkanlığı denir. Bunun nedeni beynin gelişiminin henüz yeterli olmamasıdır. Çünkü olan şeyi algılarız, beyinde bir takım işlemlerden geçer ve depolanır.
Yazdığınızın aksine bu süreden onlu yaşların sonuna kadar yani yirmili yaşlara kadar beynin uyum ve yenilenmesi hızlıdır, dolayısıyla öğrenme hızlıdır. Beyin 3-4 yaş sonrası hafızamızda anılar olur ama erişkin dönemde olduğu gibi her şeyi depolamayız, bir kısmı kısa süreli hafıza kullanılır ve depolanmaz.
‘Gelişmemiş beyin yapısı kaydetmez’
DR. AYLİN AKSOY ÇOBAN/ Psikiyatri Uzmanı (Acıbadem Fulya Hastanesi):
Zihin ve sinir sistemi gelişimi anne karnında başlayan bir süreçtir. Çocuklar 3 yaşa kadar öğrendikleri bilgileri kaydedemezler, 3 yaşından önce hatırlanan bazı anılar, sonradan anlatılmış olan hikayelerden çıkarsanarak hatırlanan şeylerdir, gerçek kaydedilmiş bilgiler değildir.
Bazı çocukların özellikle de üstün zekalı olanların beyin gelişimi daha hızlı olabilir. Kaydettikleri bilgiyi daha hızlı geri çağırıp daha hızlı kullanabilirler. 3 yaşına kadar olan bilgileri hatırlayabiliriz ancak 3 yaşından önce olanları hatırlamamız pek mümkün değildir. Hafızayı oluşturan beyin yapıları gelişmediği için bilgileri kaydedemeyiz. Hatırlanan bilgiler bize daha sonradan anlatılan hikayelerdir.

-alıntı-

Mum Ateşiyle Pişen Yemek

Bir gün Nasreddin Hoca ve arkadaslari iddiaya tutusmuslar Eger Hoca karanlik ve soguk bir gecede, sabaha kadar köy meydaninda bekleyebilirse arkadaslari ona güzel bir ziyafet çekecekmis Sayet bunu beceremezse o, arkadaslarina ziyafet çekecek Kararlastirilan gün Hoca meydanin ortasinda, sabaha kadar tir, tir titreyerek beklemis Sonra yanina gelenlere :

- Tamam demis Iddiayi kazandim

- Ne oldu ne yaptin demisler

- Bekledim sabaha kadar demis

- Hayir demisler Sen uzaktaki bir mum isigi ile isinmissin Iddiayi kaybettin! Ziyafetimizi hazirla Hoca çaresiz kabul etmis Ziyafet vakti kocaman bir kazanin altina minicik bir mum koymus Güya yemek pisirecek

- Ne yapiyorsun? demisler Kis, kis gülerek cevap vermis :

- Bu mum sicagiyla size yemek pisirecegim arkadaslar Uzaktaki bir mum isigiyla ben nasil isindiysam, bu kazandaki yemek de öyle pisecek!


-alıntı-

Ne Duymak İstersen?

Bir gün New York'ta bir grup iş arkadaşı yemek molasında dışarıya çıkarlar. Gruptan biri kızılderilidir yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yolda çalışma yapan işçilerin, araçlarının çıkardığı gürültü ve araçların korna sesleri arasında ilerlerken Kızılderili kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyler ve aranmaya başlar arkadaşları bu gürültüde arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam ederler.

Aralarından bir tanesi inanmasada onunla birlikte aramaya devam eder.

Kızılderili caddenin karşısına doğru yürür, arkadaşı da arkasından takip eder ve o binaların arasında bir kaç tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır böceği bulurlar.

Arkadaşı Kızılderiliye "Senin insanüstü güçlerin var! Bu sesi nasıl duydun?" diye sorar.

Kızılderili ise bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek arkadaşına kendisini izlemesini söyler.

Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlayarak atar. Bir çok insan bozuk para sesinin ceplerinden düşen bir paramı diye sesin geldiği yöne doğru bakar Kızılderili arkadaşına dönerek; "Gördün mü? Önemli olan nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğine bağlıdır. Herşeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin..." der.  

-alıntı-

15 Temmuz 2012 Pazar

BU TEST BEYNINIZIN CALISMA YONTEMINI COZUYOR!

Nobel sahibi Prof. Sperry'nin calismalarina gore beynimizin iki yarim
kuresinin de farkli islevleri var. Sol yarimkure tumevarimci dusunceyi

(mantik, dil, matematik, ayrintilar, analitik yaklasimlar), Sag yarimkure
tumdengelimci dusunceyi (ritim, renkler, hayal gucu, sentez) islemekte.

Hangi yarim kurenin baskin oldugunu kesfedin hayatinizi duzene sokun;

1. Asagidaki ifadelerden hangisi sizin icin daha cazip?
a. Canimin istedigini yapabilmek
b. Mukemmel bir aileye sahip olmak
c. Sectigim kariyerde basarili olmak

2. Sezgilerinize ne olcude guvenirsiniz?
a. Cok fazlab. Her zaman degil ama zaman zaman sezgilerime dayanarak
davranirim
c. Mantiksal bir aciklama getirebilmek her zaman daha onemli

3. Asagidaki ifadelerden sizi en iyi tanimlayan hangisi?
a. Merakli, soru soran
b. Duzenli
c. Ciddi, gayetli

4. Asagidaki seceneklerden hangisi sizi en cok heyecanlandiriyor?
a. Buyuk Kanyon gibi dogal mucizeler
b. Taj Mahal gibi insan yapimi anitlar, mabetler
c. Domingo veya Pavarotti gibi yetenekler

5. Gezegenimizi nasil yok ettigimizle ilgili olarak ne siklikta endise
duyarsiniz?
a. Cok sik
b. Bazen
c. Pek degil

6. Asagidakilerden hangisi sizde hayranlik uyandirir?
a. Bir kusun ucusu
b. Bir citanin hizi
c. Bir aslanin gucu ve cesareti

7. Bireysel hedefler belirler ve onlara sadik kalir misiniz?
a. Hayir, dogru zamanin geldigini hissetmem gerekir
b. Zaman zaman, ancak oldukca esnek ve geri donulebilir planlar
c. Evet, sonuca ulasmanin en etkili yolu


8. Dakik olmak sizin icin ne kadar onemli?
a. Hic degil
b. Zaman zaman
c. Cok onemli


9. Katilmis oldugunuz sinavlarda sizi en cok hangisi zorlar?
a. Konsantre olabilmek
b. Heyecanimi kontrol edebilmek
c. Basarili olabilecek miyim endisesi

10. Yeterince zamaniniz oldugunu varsayarsak, hangisi sizin icin daha
cekici?
a. Resim yapmak
b. Golf oynamak
c. Spor salonunda fitness yapmak

11. Hangi ifade sizi daha iyi anlatiyor?
a. Karmasik
b. Memnun
c. Detaylara onem veren


12. Aciklamakta zorlandiginiz ruyalar gorur musunuz?
a. Cok sik
b. Bazen
c. Cok az veya hic

13. Hangi ifade sizi daha iyi ozetler?
a. Sira disi
b. Akli basinda
c. Sabirli

14. Ne siklikta elinize gecen kagitlara bir seyler karalarsiniz?
a. Cok sik
b. Bazen
c. Hic

15. Asagidakilerden hangisi sizi daha cok rahatsiz eder?
a. Kurallar
b. Kabalik
c. Yetersizlik

16. "Aklima gelen yeni bir fikri hayata gecirmeden asla rahat edemem."
ifadesi sizin icin ne olcude gecerli?
a. Cok
b. Az
c. Hic

17. Uzun bir sure boyunca ayni proje uzerinde hic ara vermeden calismak
sizin icin ne kadar zorlayici olabilir?
a. Cok
b. Az
c. Hic

18. Emeklilik ile ilgili sizi en cok ne endiselendirir?
a. Emeklilik ile ilgili hicbir sey beni endiselendirmiyor.
b. Yaslanmak
c. Bosluga dusmek, zamanimi nasil gecirecegimi bilememek

19. Hatalara yaklasiminiz ile ilgili hangi ifade daha dogru?
a. Hatalar yasamin bir parcasidir ve bizi biz yapan deneyimlerimiz yapmis
oldugumuz tum hatalarin toplamidir.
b. Hic hata yapmayan insan hicbir sey yapmayan insandir. Bu da en kotu
hatadan daha tehlikelidir.
c. Hepimiz hata yapariz, ancak basarili insanlar daha az hata yapanlardir.

20. Hangi sozcuk sizi daha iyi acikliyor?
a. Filozof
b. Barisci
c. Pratik

21. "Yapacak cok is, ancak cok az zaman var" deyisi icin ne
dusunuyorsunuz?
a. Katiliyorum, hepimiz bogulabiliriz.
b. Daha yapmak istedigim cok is var ama asla yetisemediklerim icin
endiselenmiyorum. c. Kesinlikle katilmiyorum, sonucta iyi bir plan
cozumleyici olacaktir.

22. Okulda en basarili oldugunuz ders.
a. Resim, muzik
b. Beden Egitimi
c. Matematik

23. Sonuclari dogru zamanda elde edebilmek icin sizce zaman zaman kizgin
ve ofkeli olmak gerekli mi?
a. Hicbir kosul altinda
b. Duruma gore bazen gerekebilir
c. Evet
24. Arkadaslariniz sizi anlatmak icin hangi ifadeyi tercih ederlerdi?
a. Yaratici
b. Cana yakin
c. Guvenilir

25. Onemli bir karar almaniz gerektiginde..
a. Tek basima karar alirim
b. Sonuctan etkilenebilecek ilgili kisilerle gorusurum.
c. Uzman gorusune basvururum.

26. Ofiste kagitlarla araniz ne kadar iyi?
a. Birsinin arkami toplamasi gerekir
b. Duzenli olabilmek icin kendimi zorlarim
c. Son derece duzenliyimdir.

27. Asagidaki ifadelerden hangisi size daha yakin?
a. Vizyoner
b. Istikrarli
c. Is odakli

28. Enerjinizin buyuk bir kismini isinize mi harciyorsunuz?
a. Asla, is disinda yasayabilmek icin calisiyorum
b. Isime daha cok zaman ayiriyorum
c. Hayatimin bu doneminde once is

29. Asagidaki ifadelerden hangisi sizi daha iyi acikliyor?
a. Duygusal
b. Kararli
c. Agresif

30. Tatil kararinizda hangi secenek sizin uzerinizde daha etkili olur?
a. Muhtesem manzara
b. Deniz, gunes ve kum
c. Eglence



DEGERLENDIRME:

a=2
b=1
c=0
-alıntı-

Yolcular metrobüslerin önünü kesti

Avcılar metrobüs köprüsünün çökmesi sonucu sefer yapamayan metrobüsler çalışmaya başladı. Avcılar durağında perona inen yolculardan bazıları, metrobüs yolunu trafiğe kapatmak istedi. Yolcularla görevliler arasında tartışma yaşandı.

Sabah saatlerinde meydana gelen olay sonrasında yıkılan köprü enkazını kaldırma çalışmaları devam ediyor. Olay nedeniyle D 100 karayolunda hem Beylikdüzü hem de Topkapı istikametinde araç trafiği felç duruma geldi. Bir süre çalışmayan metrobüsler daha sonra Avcılar yan yoldan yolcu almaya başladı.

D 100 karayolunun Topkapı istikametinde bir şerit metrobüslerin kullanması için araç trafiğine kapatıldı. Böylece son durağa kadar gelen metrobüsler, buradan dönüş yapmaya başladı. Ancak metrobüsler Şükrübey durağından itibaren yolcu alıyor.

Bu arada, Avcılar durağında turnikeleri geçen yolculardan bazıları, dönüş yapan metrobüslere binmek istedi. Ancak görevliler, vatandaşları duraktan yolcu alınmayacağını belirterek uyardı. Yolcuların ısrarı üzerine görevliler önce yolcuları bindireceklerini belirtti. Ancak daha sonra hayati tehlike gerekçesiyle yolcular bu duraktan metrobüse bindirilmedi. Bu duruma kızan vatandaşlar, yola inerek metrobüslerin önünü kesti. Görevliler ile yolcular arasında bir süre tartışma yaşandı. Görevlilerin ikazı üzerine yolcular D 100 karayolundan karşıya geçerek yan yoldaki otobüs durağına geçti.

-alıntı-

GS Bonus Kamp Günlüğü: 15 Temmuz 2012 Pazar

Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı, 2012-2013 sezonu hazırlıkları kapsamında Avusturya’nın Wörgl kentindeki çalışmalarını bu sabah yaptığı antrenmanla tamamladı.

Basın açık olarak gerçekleştirilen sabah idmanı, koşu ve ısınma, açma - germe ile başladı. Bu bölümde kaleciler Fernando Muslera, Ufuk Ceylan ve Eray İşcan, kaleci antrenörümüz Claudio Taffarel yönetiminde ayrı bir antrenman programı uyguladılar.

Hamit Altıntop, Hakan Balta ve Johan Elmander ise Scott Piri ile birlikte çalıştı.

Antrenmanın ana bölümünde çift kale maç yapıldı.
Son bölümdeki koşunun ardından soğuma hareketleriyle antrenman tamamlandı.

Engin Baytar ve Semih Kaya, tedavilerinin ardından çalışmalarına salonda devam etti.

Avusturya’nın Wörgl kentindeki çalışmalarını tamamlayan Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı, öğleden sonra karayoluyla Almanya’nın Münih kentine geçecek. Galatasaray kafilesi, akşam saatlerinde Münih’ten havayoluyla İstanbul’a dönüş yapacak.

-alıntı-