2 Mart 2009 Pazartesi

Anlamak...Ya da Anlatabilmek...


Anlamak…Ya da anlatabilmek…
Bana ikisi de uzak şimdi.Ne anlıyorum seni, ne de sana kendimi anlatabiliyorum.Bir hüzün, sessizlik ve yalnızlık doğuruyor yüreğimde.Azıcık istek kalıyor, onu da sen çekip alıyorsun içimden…Hep seni düşünmek olmuyor ya, sensizlik de olmuyormuş bu vefasız hayatta.Biri geliyormuş diğeri çekip giderken.Çekip giden hiç arkasına bakmaz derler, ben hiç çekip gidemedim kimseden.Hep karşımdakiler bir başıma bıraktı beni.Sessizlikler hep sensizliğe dönüştü.Yeni gelenler senden ne daha iyiydi, ne de sendi.Hepsi bambaşkaydı.Farklı hayatlar, farklı hayaller, farklı karakterlerdi onlar.Tıpkı sen gibi.Senin kendini anlayamadığın gibi onlarda bir türlü anlatamamıştı kendilerini.Çünkü onlar da tanıyamamıştı yüreklerini.Yüreksiz insan ne demekmiş şimdi anlıyorum.Kendini anlayamamış insan zaten yürekten yoksun kalır.Ne kendi yüreğini bilir ne karşısındakinin yüreğini anlayabilir.Sen ne kadar anlatmaya çalışsan anlamaz, anlayamaz.Çünkü onun yürek gözü kapalıdır.Görmez, duymaz, hissetmez onun yüreği…Belki de donuk bir yürektir bedenindeki…Birisinin gelip açması gereklidir bu yüreği, donan kalbini ısıtması.Sende olmuyorsa bir başkasında ısınacaktır elbet.Farkındaysan ne ala, farkında değilsen işte o zaman kendini anlaman ve anlatabilmen dileğiyle…Melda Vardar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder