2 Mart 2009 Pazartesi

Takvim


Ömrümden bir gün daha geçiyor.Sanki takvim öyle diyordu.Yaprak yaprak kopardıkça üç yüz altmış beş güne tamamlıyordu kendini.Hiç oyunu bozmuyordu.Gerçi bazen oyunu bitirdiği oluyordu.Bazen telefonla kulağıma gelen acı bir çığlık anlatıyordu, bazen de kapıma gelen telaşlı bir komşudan oyunun bittiğini öğreniyordum.Doğduğumuz anda oyunu oynamaya başlıyorduk.Kuralları hep hayat koyuyordu.Sobe sen oluyordun ve hep sobeleniyordun.Kazansan da, çoğu zaman kaybeden sen oluyordun.Büyürken bu oyunu oynamak zevkli geliyordu.Çünkü yavaşça zorluklarla tanışıyordun.Hayatla baş başa kalıyordun.Loş bir ışıkta hayatla baş başa kalıyordun.Korkmak seni olgunlaştırıyordu.Hayatta kah ağlıyor, kah gülüyordun.Dalga bile geçtiğin oluyordu.Ta ki yaşlanmaya başlayana dek..Yaşlandıkça olgunlaştığın günleri unuttun.Artık canın daha çok yanıyordu.Takvim yaprakları koparıldıkça senin canın yanıyordu.Eskiden uğramadığın mezarlıkları sık sık ziyaret eder oldun.Bir gün koparılan sayfayı göremeyeceğini anlayabiliyordun.Gözünde ölümü canlandırıyordun.Nasıldı? Kara bir toprak, altında sen nasıl yatardın? Düşündükçe öfkeleniyordun.Oyunu bitirmeye niyetin yoktu.Nasıl başladıysa öyle devam etmeliydi.Sobe olmaktan bıkmıştın.Biraz kazanmaya ihtiyacın vardı.Ama olmadı.Hayat oyunu bitirmeye gelmişti.Takvimden yaprak koparırcasına kopardı seni bu hayattan.Oyunu bitirdi.Oyun bitti.Bitti….

Melda Vardar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder