10 Mart 2009 Salı

Bazen Paylaşmamak Özgür Bırakmaktır


Bir toplantıda empati yi paylaşıyorduk .
Bir bayan katılımcı '' eşim yalnız balığa gitmeyi seviyor '' dedi . Bende onunla paylaşmak için bu keyfini , balık tutmanın inceliklerini anlatan bir kitap aldım . Bir de olta takımı , ondan gizli . Bu haftasonu her zamanki gibi hazırlandığında bende ona sürpriz yapıp , peşine takılacağım .
Daha önceden tanıdığım bir hekim arkadaşım , damarına basılmış gibi yüksek sesle konuşmaya başladı . Bayan katılımcı da herkes gibi şaşkındı . Eşinizin ; '' o sahille , batan güneşle , deniz kabuklarıyla , tutup saldığı balıklarla paylaştıklarına ortak olmak istiyorsunuz yani '' dedi . Bayan katılımcı kekeleyerek ama ben yalnız kalmasını istemiyorum . Onunla keyif aldığı bir yönünü paylaşmak istiyorum diyerek açıklamaya çalıştı . Bu nokta dan sonrasını biliyordum . Hekim arkadaşım kız arkadaşından motosiklet tutkusuna ortak olmak için kask aldığında ayrılmıştı . O benim tutkum herkes kendi tutkusunu , keyfini yaşasın . Ben onunla alışverişe gidip vitrin bakmıyorum demişti . Bir kask yüzünden ayrılmışlardı . Ne kask tı ne olta takımıydı mesele .
Hepimizin kendi içimize dönmek istediği zamanlarımız vardır . Bunun içinde herkesin kendine göre bir yöntemi . Kimi balık tutar , kimi bir sahil yolunda motosikletle sürat yapar , kimi çılgınca alışveriş , kimi sinemaya gider . O anlara saygı duyamazsak , hayatımızdaki insanı kaybedebiliriz . Bu sadece kadın erkek ilişkisi içinde geçerli değildir .
Her tür ilişkide paylaşmak adına gösterdiğimiz çaba bazen bunaltabilir sevdiklerimizi . Sonra şikayet etmek ama ben herşeyi yaptım demek işe yaramaz . Özgürlükten söz edip en yakınımızı boğarsak , kaybetmek olarak döner bize .
Sevgimize ve kendimize güvenimiz yok ise paylaşmak adına attığımız adımlar sıklaşır .

alıntı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder